
Gestasyonel Diyabet (Gebelik Şekeri): Bilmeniz Gereken Her Şey
Gestasyonel diyabet (GDM), gebelikte en sık görülen metabolik sorunlardan biridir. Gebelik sırasında ortaya çıkan veya ilk kez bu dönemde tanısı konulan diyabettir. Gebeliğin 2. veya 3. trimesterında görülür.
GDM prevalansı tüm dünyada, gebeliklerin % 1 ila 14’ü arasında görülmekte iken; ülkemizde GDM prevalansının %2.6 – 27.9 arasında değiştiği belirtilmektedir.
Gestasyonel Diyabet Neden Olur?
Gebelikte hormonlar (özellikle human placental lactogen, östrojen ve progesteron) insülinin etkisini azaltır. Bu durum, annenin kan şekerinin daha yüksek seyretmesine neden olur. Normalde pankreas bu durumu telafi etmek için daha fazla insülin üretir; ancak bazı kadınlarda bu yeterli olmaz ve GDM gelişir.

GDM Risk Faktörleri:
Beden Kütle İndeksinin 25 ve üzeri olması (BKİ >25 kg/m2)
Sedanter (hareketsiz) yaşam
Ailede diyabet öyküsü
Irk /etnik köken
Daha önce makrozomik bebek doğum öyküsü (4 kg ve üzeri doğan bebek)
Glikoz ile Hemoglobin A1c’nin 5.7 ve üzerinde olması (HbA1c > 5.7)
Diyetsel faktörler (doymuş yağ, aşırı hayvansal protein, işlenmiş ürün tüketimi)
Gestasyonel Diyabet tanısı, aşağıdaki plazma glukoz değerlerinden herhangi biri karşılandığında veya aşıldığında yapılır:
GDM Tanı Kriterleri:
Açlık Plazma Glukozu: 92 mg / dL (5.1 mmol / L)
1. Saat Plazma Glukozu: 180 mg / dL (10,0 mmol / L)
2. Saat Plazma Glukozu: 153 mg / dL (8.5 mmol / L)
Tedavide Hedefler
Amaç, kan şekerini güvenli aralıkta tutmaktır:
Açlık: ≤ 92 mg/dL
1 saat sonrası: ≤ 140 mg/dL
2 saat sonrası: ≤ 120 mg/dL
Gestasyonel Diyabet Komplikasyonları
GDM’ın anne ve fetus üzerinde birçok zararlı etkisi bulunmaktadır. En sık görülen komplikasyonlar; makrozomi, doğum yaralanmaları, sezaryen doğum, hidramniyöz (aşırı miktarda amniyotik sıvı), preeklampsi (gebelik tansiyonu) , yenidoğanda metabolik bozukluklar, doğum sonrası annede Tip 2 DM görülmesidir.
Hiperglisemi, fetal beta hücrelerini uyararak, insülin salımının artmasına, kanda yüksek insülin seviyelerinin oluşmasına neden olur.
Yüksek insülin seviyesi, beyin hücrelerinde geri dönüşümsüz hasara yol açabilir. Anormal glukoz metabolizmasının bir sonucu olarak kan ve idrar glukoz konsantrasyonları artar, bu durum idrar yolu enfeksiyonlarına yatkınlığı arttırır. GDM’si olan kadınların, doğumdan sonraki 5 yıl içerisinde Tip 2 diyabet riski % 18-50 oranında artmaktadır
Hipergliseminin gebelik sonuçları üzerindeki etkisi üzerine yapılan Hiperglisemi ve Zararlı Gebelik Sonuçları (HAPO) çalışması, gebelik sırasındaki glukozun makrozomi, sezaryen doğum ve yenidoğan hipoglisemi oranları için artan risk ile ilişkili olduğunu doğrulamıştır. GDM tedavisinin maternal (anne) ve neonatal (bebek) sonuçları iyileştirdiği gösterilmiştir.
Gestasyonel Diyabet Önlenmesi ve Yönetimi
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Yaşam tarzı değişikliği, beslenme tedavisi ve fiziksel aktivite GDM’nin birinci basamak önleyici stratejisidir. Risk faktörü varsa hamilelik öncesinde, hamilelik sürecinde ve doğum sonrası uygulanmalıdır. Beslenme tedavisi, karbonhidrat tüketimini sınırlayan, ideal kilo alımını sürdürmek için yeterli beslenmeyi sunan kişiselleştirilmiş bir beslenme planıdır. Tüm hamile kadınlar için, özellikle GDM risk faktörlerine sahip kadınlar için mutlaka beslenme programı oluşturulmalı, beslenme eğitimi verilmelidir.
Potansiyel faydalı besinlerin olduğu ideal beslenme tarzı; meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, kümes hayvanları, balık, kuruyemişler, yeterli posa alımının olduğu Akdeniz diyetidir. İdeal enerji alımı günde 1800- 2000 kkal’dir. Enerji alımı <1500 kkal olmamalıdır; aksi takdirde, ketonemi (kanda keton cisimciği artması) riski artar ve fetüsün sinir sisteminin gelişimi etkilenir. Günlük posa alımının <28 g olması gereklidir. Yüksek glisemik indeks (GI)’li besinler, postprandiyal (yemek sonrası ölçülen kan şekeri) değerleri daha yüksek gösterirken düşük GI’li besinler doğum ağırlığı ve insülin kullanım sıklığını azaltabilir. Egzersiz yapmak insülin duyarlılığını artırır ve kilo alımını kontrol etmeyi kolaylaştırır. Yapılan çalışmalar, egzersiz müdahalelerinin GDM insidansını %28 azalttığını göstermiştir.

Hamilelik sırasında yapılan egzersizlerin diyet kontrollü GDM’li kadınlarda doğum sonrası kan şekerinin korunmasına yardımcı olabileceğini göstermiştir. Hamilelik döneminde fiziksel aktivite için net bir kılavuz bulunmamaktadır. Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği kontrendikasyonu olmayan kadınların egzersiz yapması için günlük en fazla 30 dakikalık bir süreyi önermiştir. Egzersiz terapisine başlamadan önce, hamile kadınların kapsamlı bir fiziksel değerlendirmeden geçmeleri ve profesyonel ve kişiselleştirilmiş egzersiz rehberliği almaları gerekir. Büyük kas gruplarını içeren aerobik aktiviteler ve güçlendirme egzersizleri önerilmektedir. Düşme, travma veya çarpışma risklerini içeren sporlardan kaçınılmalıdır. Kadınlar, egzersiz güvenliğini sağlamak ve hipoglisemi oluşumunu önlemek için egzersiz öncesi ve sonrasında fetal aktiviteyi ve kan glukoz seviyelerini izlemelidir. Doğum sonrası sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıkları devam etmelidir.
Farmakolojik Tedavi
Beslenme ile glisemik hedeflere ulaşamayan GDM’li kadınlar için GDM tanısından sonraki bir hafta içerisinde tedavi ve egzersiz, ek olarak bir farmakolojik ajan ile tedavi edilmelidir. İnsülin GDM için altın standart tedaviyi oluşturur. İki oral anti-diyabetik ajan, metformin ve gliburit, bazı uluslararası kuruluşlar tarafından hamilelik sırasında kullanım için onaylanmıştır.
Hamilelik sırasında insülin tedavisi güvenle kullanılmaktadır, çünkü insülin insan plasentasından az miktarda geçer. Lispro ve aspart gibi hızlı etkili insülin analogları, Nötr Protamin Hagedorn (NPH) uzun etkili insülin ve uzun etkili insülin analog detemiri Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) gebelik kategorisi B olarak kabul edilmekte ve gebelikte güvenle kullanılmaktadır.
Doğum ve Sonrası
Makrozomi (büyük bebek) riski arttığı için doğum planı dikkatle yapılır.
Doğumdan sonra bebekte kan şekeri düşüklüğü riski vardır; izlenir.
Annede GDM çoğunlukla doğumla düzelir, ancak tip 2 diyabet riski artar.
Doğumdan 4–12 hafta sonra şeker yükleme testi tekrarlanmalıdır.

KAYNAKÇA